"Deprem Kalıntılarında Şifa Ruhu, Psikolojik Desteğin Gücü"
Aile, şehirlerini ve çevredeki pek çok bölgeyi vuran yıkıcı depremden kaçmak için nihayet gece vakti kalabalık yolda ilerlemeye, yıkılan şehirleri Nurdağı'ndan Gaziantep şehrine doğru ilerlemeye başladığında, anne yıkılan şehre bakıyordu: " eskiden çok güzeldi.” Nurdağı. Uzaklara baktı ve şöyle düşünmeye başladı: “Gelecek nasıl olacak? Nasıl yaşayacağız? Bütün bu yaşadıklarımızdan sonra nasıl ilerleyeceğiz?!”
6 Şubat 2023'te Türkiye'yi vuran ve Türkiye'nin güneyindeki 11 nüfuslu vilayete zarar veren, Kuzeybatı Suriye'deki etkisinden bahsetmeye bile gerek yok, farklı düzeylerde ağır kayıplara yol açan deprem, acilen ihtiyaç duyduğunuz bir köprüde olmanın gerçek bir örneğiydi. Acı verici olayları daha parlak bir geleceğe aktarın. Ayaklarının ve kalplerinin altındaki yer şiddetle titriyordu ve onlara doğanın gücünü ve hayatlarının kırılganlığını hatırlatıyordu. Ancak acılara ve büyük kayıplara rağmen, insanlık ruhunun en güzel şekilde temsil edildiği bir şekilde insanların bir arada durduğu ve birbirlerine destek olduğu açıktı.
Depremler sadece yere vuran şoklar değil, aynı zamanda insanların psikolojilerini de bozan olaylardır.
"Evden koşarak çıktık. Binanın iç duvarlarında çok fazla hasar vardı, çok şükür birbirimizin yardımıyla tahliye edebildik." insanı, bugününü ve geleceğini bilinmeyen ve karanlık bir şeye dönüştürebilen acının aynısıdır. Bu nedenle, bu özel acı türü, etkilenen bireylerin bu tür zorlu deneyimlerden kurtulmalarına yardımcı olmak için psikolojik ve sosyal desteğe ihtiyaç duyar.
Anne, "Genelde ailemin, özelde de benim psikolojik durumumun bozulduğunu hissettim. Sened'in ekibinin yardımıyla artık psikolojik durumumuz çok daha iyi hale geldi, her şey yolunda gidiyor." Aile, diğer aileler gibi normal bir yaşam arıyordu; ancak deprem sadece taş binaları değil ruhları da yok eden yıkıcı bir olaydı. İnsanları ve evleri ayakta tutan ruhtur.
Depremin ardından aile Gaziantep'e kaçarken, baba da işi nedeniyle Nurdağı'nda kaldı; Bu durum ailenin psikolojik durumunun daha da kötüleşmesine neden oldu. Aile ve babanın ayrılmasıyla bu duruma uyum sağlama mücadeleleri daha da zorlaştı.
Nurdağı'nda konteynerde aileye yeniden kavuşan Sened saha ekibi, sahadaki çalışmaları sırasında o felaketi yaşayan diğer aileler arasında savunmasız aileyi de tespit etti; Psikolojik etki, panik atak ve korku, ailelerin gelişmesinin ve yeni durumlara uyum sağlamasının önündeki en büyük engellerdi.
45 yaşındaki koca, özellikle ailesinin ve sığınma evi olarak anavatanının başına gelenleri anımsadıktan sonra, stresli ve üzgün hissettiğinde keskin panik atakları geçiriyordu. Baba, zar zor uyuyabildiğini ve sürekli göğüste sıkışma hissettiğini söyledi. Bu belirtiler sosyal yaşamını, çocukları ve genel olarak toplumla olan ilişkilerini de etkilemeye başladı.
Daha sonra aileye psikolojik destek sağlamak amacıyla Sened'in psikoloğuyla bireysel görüşmelere başladı. 2-3 seanstan sonra ebeveyn kendisini daha iyi hissettiğini ve artık sık sık panik atak geçirmediğini bildirdi.
Sened ekibi, depremde en yakın arkadaşını ve öğretmenini kaybeden 17 yaşındaki kızlarıyla da farkındalık oturumları ve psikolojik görüşmeler gerçekleştirdi. “Durumu iyi değildi, Sened’in yardımıyla şu an daha iyi durumda. Onun adına çok mutluyum” dedi anne.
Kendisinin ve ailesinin psikolojik durumunun normale döndüğünü gören anne Sened, bel fıtığı nedeniyle yaşadığı sağlık sorunu nedeniyle fizyoterapistle görüşmeye devam ettiğini söyledi.
Bu hikaye, umudun en karanlık anlarda bile yeniden yeşerebileceğini ve psikososyal desteğin insanların yaşamları üzerinde gerçek bir etki yaratabileceğini hatırlatıyor.